Bir zamanlar, sıcak kumların parladığı, altın kubbeli sarayların yükseldiği uzak bir şehir vardı: Agrabah. Bu büyüleyici şehirde, halk tarafından çok sevilen iki kişi yaşardı — Prenses Yasemin ve Alaaddin. Onların hikayesi, artık herkesin dilindeydi: sokaklardan gelen cesur bir genç ile özgür ruhlu bir prensesin sevgisi, kötülüğe karşı kazanılmış en güzel zaferlerden biri olmuştu.
Günler huzurlu geçiyordu. Sarayın bahçesinde kuşlar şarkı söylüyor, Yasemin sabahları saray kütüphanesinde kitap okuyor, Alaaddin ise halkın arasına karışıp pazar yerinde çocuklara yardım ediyordu. Sihirli halı, saray odasının köşesinde sessizce kıvrılmış halde dinleniyordu.
Fakat bir sabah, halıdan parlayan mavi bir ışık tüm odayı aydınlattı. Alaaddin gözlerini ovuşturup yaklaştı:
“Yasemin! Baksana, halı… kendi kendine parlıyor!”
Yasemin hayranlıkla baktı. Halının ortasında ışıklar dönüyor, ardından bir harita şekline bürünüyordu. Haritanın ortasında altınla parlayan bir sembol belirdi: bir kum saati.
Halı, kıvrılarak kapıya yöneldi. Sanki “Beni takip edin” diyordu. Alaaddin gülümsedi, “Yeni bir macera zamanı galiba!” dedi. Yasemin’in gözleri parladı: “Agrabah’ın dışında kim bilir neler var? Gidelim Alaaddin!”
🌟 Çöl Yolculuğu Başlıyor
Halı onları sarayın duvarlarının ötesine, altın kumların uçsuz bucaksız olduğu çöle taşıdı. Güneş parlıyordu ama Alaaddin’in elinde sihirli bir mavi taş vardı — Cini’nin hediyesi. Bu taş onları kavurucu sıcaktan koruyordu.
Saatler süren yolculuğun ardından, karşılarında kum fırtınası gibi dönen devasa bir kule belirdi. Halı yavaşça yere indi. Yasemin etrafa baktı: “Bu yer… sanki zamanın dışındaymış gibi.”
Tam o sırada tozların arasından gri pelerinli bir yaşlı adam belirdi. Elinde altın saplı bir asa, gözlerinde mavi bir ışık vardı.
“Zaman Kum Saati’ni arıyorsunuz,” dedi kalın bir sesle. “Ama zamanı geri çevirmekle oynamak tehlikelidir.”
Alaaddin bir adım öne çıktı. “Biz zamanı değiştirmek için değil, korumak için geldik. Halı bizi buraya getirdi.”
Yaşlı adam derin bir nefes aldı. “Ben Zaman Büyücüsü Kadran’ım. Bu kum saati zamanı ileri veya geri sarabilir. Ama yıllardır kimse onu bulamadı, çünkü yalnızca kalbi temiz olanlar geçebilir.”
Yasemin kararlıydı. “O halde bize yol gösterin. Bizim niyetimiz sadece dengeyi korumak.”
Kadran başını salladı ve asasıyla yere vurdu. Kumlar dalgalandı, altın bir kapı ortaya çıktı. “Bu kapının ardında üç sınav var. Cesaret, dürüstlük ve sevgi.”
💎 Birinci Sınav: Cesaretin Aynası
İlk odada, devasa bir ayna vardı. Yansımasında Alaaddin ve Yasemin’in görüntüsü değil, korkularının şekilleri belirdi. Yasemin, saray duvarlarıyla çevrili yalnız bir kuşu gördü. Alaaddin ise fakir bir çocuğun halk tarafından dışlandığı bir görüntüyü.
Bir ses yankılandı: “Korkularınızla yüzleşmeden ilerleyemezsiniz.”
Yasemin aynaya yaklaşarak fısıldadı, “Ben özgür değilken bile kalbim özgürdü. Artık korkmuyorum.” Ayna bir anda parladı.
Alaaddin yumruklarını sıktı. “Ben kim olduğumu parayla değil, yaptıklarımla ispat ettim. Artık utanmıyorum.”
Ayna binlerce ışığa bölündü, ardından ortasında altın bir yol belirdi. Cesaret sınavını geçmişlerdi.
🔮 İkinci Sınav: Dürüstlük Labirenti
İkinci kapı, kıvrıla kıvrıla uzanan bir labirente açıldı. Her köşe başında parlak taşlar ve altın dolu sandıklar vardı. Ses yine yankılandı: “Gerçeğe sadık kalan, yolu bulur.”
Alaaddin elindeki bir taş parçasını aldı. Üzerinde yazıyordu:
“Eğer gerçeği söylersen yolu göreceksin. Eğer yalan söylersen kaybolacaksın.”
Bir an sessizlik oldu. Yasemin, Alaaddin’e baktı. “Ne olursa olsun birbirimize doğruyu söyleyelim.”
Labirentin sonunda iki kapı belirdi: biri altınla süslü, diğeri sade ve ahşaptı. Altın kapının üzerinde “Kısa Yol” yazıyordu. Ahşap olanında “Gerçek Yol.”
Alaaddin gülümsedi: “Gerçek yol her zaman daha zor görünür.”
İkisi birlikte ahşap kapıyı seçti. Işıklar saçıldı, labirent dağıldı ve üçüncü kapı önlerinde belirdi.
❤️ Üçüncü Sınav: Sevginin Gücü
Üçüncü kapıdan geçtiklerinde, büyük bir odada Zaman Kum Saati vardı. Devasa, içi parlayan kumlarla dolu, camı gökyüzü gibi mavi. Ama kumlar tersine akıyordu!
Bir köşede, Zaman Büyücüsü Kadran’ın gölgesi belirdi.
“Zamanın akışı ters döndü. Eğer onu durdurmazsanız, Agrabah sonsuz geceye gömülecek,” dedi.
Alaaddin hızla koştu ama kum saati camdan bir bariyerle çevriliydi. Yasemin ellerini cama dayadı. “Onu durdurmanın yolu ne?”
Kadran başını eğdi. “Bir kalbin ışığı… Zamanın akışını sevgiyle dengeleyebilir. Ama sevgi fedakarlık ister.”
Yasemin gözlerini kapattı, Alaaddin’in elini tuttu. “Zaman durabilir, ama sevgimiz akmaya devam edecek.”
İkisinin ellerinden yayılan sıcak bir ışık, kum saatini çevreledi. Kumlar bir an durdu, sonra doğru yöne, aşağıya akmaya başladı.
Zaman normale dönmüştü. Agrabah’ın gökyüzünde yıldızlar yeniden parladı.
Kadran gülümsedi. “Gerçek güç sihirde değil, kalbinizdeydi.”
🌙 Agrabah’a Dönüş
Sihirli halı onları yavaşça saraya geri götürdü. Şehrin ışıkları yeniden yanmış, halk gece pazarında şarkılar söylüyordu. Yasemin gökyüzüne baktı:
“Bazen en büyük hazine, zamanın kendisiymiş,” dedi.
Alaaddin gülümsedi. “Ve onu değerli kılan şey, birlikte geçirdiğimiz anlar.”
Halı bir kez döndü, pencereden içeri süzülürken, odanın içinde altın tozları bıraktı. O günden sonra Agrabah’ın göğünde her dolunayda bir kum saati şekli belirirdi. Halk derdi ki:
“Zamanı durdurmak isteyenler, önce kalbini dinlesin. Çünkü zaman, sevgiyi hiç unutmaz.”
Gerçek Güç Kalptedir
Prenses Yasemin ve Alaaddin’in yeni macerası, çocuklara büyük bir gerçeği hatırlattı:
✨ Cesaret, korkularını tanımakla başlar.
✨ Dürüstlük, en karanlık yolu bile aydınlatır.
✨ Ve sevgi — zamanı bile iyileştirebilen tek büyüdür.









