Tahta Kukladan Gerçek Bir Çocuğa Yolculuk
Bir varmış, bir yokmuş… Masallar ülkesinin sevimli bir köşesinde, Geppetto adında yaşlı ve yalnız bir marangoz yaşarmış. Geppetto, ahşapla harikalar yaratan, iyi kalpli bir adammış. Bir gün kendi atölyesinde çalışırken, kalbinden geçen büyük bir dileği dile getirmiş: “Keşke gerçek bir oğlum olsaydı.” İşte tam o anda, hayatını değiştirecek bir şey olmuş.
Geppetto, güzel bir tahta kukla yapmaya başlamış. Gözleri sevgiyle parlayan bu kuklaya “Pinokyo” adını vermiş. Pinokyo, burnu sivri, kolları ve bacakları ince uzun, yumuşak kalpli bir tahta çocukmuş. Geppetto’nun yaptığı bu kukla, öylesine güzelmiş ki, ona bakarken gerçek bir çocuk gibi hissetmek mümkünmüş.
Gece olunca, Geppetto’nun dileğini duyan iyi kalpli Mavi Peri, atölyeye gizlice gelmiş. Pinokyo’nun başucuna sihirli değneğini dokundurmuş ve şöyle demiş: “Pinokyo, artık hareket edebilecek bir kuklasın. Ama unutma, iyi, dürüst ve cesur bir çocuk olursan, gerçek bir çocuğa dönüşeceksin.” Sonra parlayan bir ışıkla ortadan kaybolmuş.
Sabah olduğunda Geppetto, Pinokyo’nun hareket ettiğini görünce hem şaşırmış hem de çok sevinmiş. Artık yalnız değildi. Pinokyo, konuşabiliyor, yürüyebiliyor ve kahkahalarla gülüyordu! Geppetto onu kucaklamış ve “Artık benim oğlumsun,” demiş sevgiyle.
Geppetto, Pinokyo’nun eğitimi için onu okula göndermeye karar vermiş. Pinokyo’yu temizce giydirmiş, eline bir kitap vermiş ve okula gitmesi için yolcu etmiş. Ancak Pinokyo yolda yürürken eğlenceli bir kukla tiyatrosuyla karşılaşmış. Renkli kostümler, müzikler ve kahkahalar onu cezbetmiş. Okula gitmek yerine tiyatroya girmeye karar vermiş.
Tiyatronun sahibi, Pinokyo’yu gözü gibi sevmiş çünkü hareket eden bir kukla büyük ilgi çekiyormuş. Ancak bu adam pek de iyi niyetli değilmiş. Pinokyo’yu orada tutmak istemiş. Neyse ki Mavi Peri tekrar ortaya çıkmış ve Pinokyo’ya okuldan neden kaçtığını sormuş.
Pinokyo utanarak yalan söylemiş: “Ben okula gittim.” O anda burnu birden uzamaya başlamış! Mavi Peri, Pinokyo’ya şöyle demiş: “Yalan söylediğinde burnun uzar, Pinokyo. Gerçek bir çocuk olmak istiyorsan dürüst olmalısın.” Sonra sihirli dokunuşuyla burnunu eski haline getirmiş ve Pinokyo’yu serbest bırakmış.
Pinokyo, tekrar yola çıkmış ama bu sefer Tilki ve Kedi adında iki düzenbazla karşılaşmış. Bu ikisi, Pinokyo’yu kandırıp “Dilekler Ağacı”na götüreceklerini söylemişler. Ancak aslında onun parasını çalmak istiyorlarmış. Pinokyo’yu kandırarak, onun sahip olduğu paraları büyülü bir yere gömeceklerini ve sabah altınlara dönüşeceğini söylemişler.
Pinokyo, onlara inanıp paralarını gömmüş. Fakat sabah uyandığında altınlar yokmuş, Tilki ve Kedi çoktan kaçmış! Zavallı Pinokyo ağlarken, ona her zaman akıl veren sadık dostu Cırcır Böceği ortaya çıkmış. “Pinokyo,” demiş böcek, “hayatta her zaman dürüst, çalışkan ve dikkatli olmalısın.”
Yeniden yola çıkan Pinokyo, bu sefer bir eğlence adasına davet edilmiş. Bu adada çocuklar diledikleri gibi oynuyor, eğleniyor ama hiç ders çalışmıyorlarmış. Pinokyo da bu cazibeye kapılıp adaya gitmiş. Ancak adada çok uzun süre kalan çocuklar birer eşeğe dönüşüyormuş! Kısa süre içinde Pinokyo’nun kulakları uzamaya, kuyruğu çıkmaya başlamış.
Korku içinde adadan kaçmaya çalışırken, denize düşmüş. Dalgalar onu uzaklara savurmuş ve kocaman bir balinanın midesine düşmüş. Orada onu büyük bir sürpriz bekliyormuş: Geppetto! Pinokyo’yu bulmak için denize açılan Geppetto, balina tarafından yutulmuş ve içerde yaşıyormuş.
Pinokyo, babasını kurtarmak için büyük bir cesaret göstermiş. “Artık hatalarımı düzeltmek istiyorum,” demiş. İkisi birlikte balinanın midesinden çıkmak için plan yapmışlar. Pinokyo ateş yakarak balinanın hapşırmasını sağlamış ve birlikte dışarı çıkmayı başarmışlar.
Kıyıya vardıklarında, yorgun ama mutlulardı. Pinokyo, babasının kollarına sarılmış, “Artık iyi bir çocuk olacağım,” demiş. O gece Mavi Peri bir kez daha gelmiş ve şöyle demiş: “Pinokyo, sonunda iyi, cesur ve dürüst bir çocuk oldun. Bu yüzden seni gerçek bir çocuğa dönüştürüyorum.”
Parlayan bir ışık içinde, Pinokyo’nun tahtadan bedeni yok olmuş ve yerine etten kemikten gerçek bir çocuk gelmiş. Geppetto gözyaşları içinde oğluna sarılmış. Artık Pinokyo gerçek bir çocuk olmuştu.
Ve böylece Pinokyo, dürüstlük, sevgi ve cesaretin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş. Geppetto ile birlikte mutlu bir yaşam sürmüş. Pinokyo artık okula gidiyor, arkadaşlarıyla oyunlar oynuyor ve her zaman doğru olanı yapmaya çalışıyormuş.
Ve masal burada mutlu bir şekilde sona ermiş.