Mert, 8 yaşında, enerjisi hiç bitmeyen bir çocuktu. Oyun oynamayı çok severdi ama bazen dişlerini fırçalamayı ve ellerini yıkamayı unuturdu.
Annesi sık sık “Mert, önce ellerini yıka, sonra sofraya otur” derdi. Babası da “Dişlerini fırçalamadan uyumak olmaz” diye hatırlatırdı. Ama Mert, bazen bu uyarılara kulak asmaz, oyunun heyecanına kapılırdı.

Bir akşam yemeğinden sonra annesi, “Mert, hadi ellerini yıka” dedi. Mert “Az sonra!” deyip koşarak odasına gitti. Dişlerini de fırçalamadan yatağa girdi.
O gece başına hiç beklemediği bir şey gelecekti.

Rüyalar Kapısı ve Hijyen Krallığı

Mert gözlerini açtığında kendini ışıl ışıl bir kapının önünde buldu. Kapının üzerinde “Hijyen Krallığı” yazıyordu. Yanında pırıl pırıl kanatlı, sabun kokulu minik bir peri belirdi.

“Merhaba Mert! Ben Temizlik Perisi Duru. Bizim krallığımız tehlikede! Mikrop Canavarları her yere yayılıyor. Onları durdurmamız gerek!” dedi.

Mert şaşkınlıkla, “Peki ben ne yapabilirim ki?” diye sordu.

Duru gülümsedi. “Sen bizim kahramanımızsın. Ama önce hijyenin gücünü öğrenmelisin.”

Birinci Durak: Diş Fırçası Dağı

Duru, Mert’i uçan bir diş fırçasına bindirdi. Rüzgâr saçlarını savururken, karşılarına bembeyaz bir dağ çıktı. Dağın zirvesinde kocaman bir diş fırçası ve etrafında parlayan dişler vardı.

Orada Florür Askeri Dişcan onları bekliyordu.

“Hoş geldin Mert!” dedi Dişcan. “Dişlerin düşmanları şekerdir, tatlı yiyeceklerdir. Onları yenmenin tek yolu sabah ve akşam dişlerini fırçalamaktır.”

Mert, “Ama bazen unutuyorum…” diye itiraf etti.

Dişcan ciddileşti: “Unutursan Mikrop Canavarları dişlerinin arasına yerleşir, çürükler oluşur. Gel, sana özel bir fırçalama şarkısı öğreteyim.”

Ve Mert, dişlerini 2 dakika boyunca yukarı-aşağı, sağa-sola fırçalamayı öğrendi. Şarkıyı ezberledi, hatta eğlenmeye başladı.

İkinci Durak: Sabun Şelalesi

Bir sonraki durak, köpük köpük akan dev bir şelaleydi. Burada Sabun Tavşanı Köpük yaşıyordu. Köpük, Mert’i görünce kulaklarını salladı.

“Ellerini yıkamak sadece kirleri değil, görünmez mikropları da uzaklaştırır,” dedi. “Yemekten önce, tuvaletten sonra, oyun oynadıktan sonra mutlaka yıkamalısın.”

Mert şelaleye yaklaştı, ellerini sabunlayıp köpürttü. Köpük, ona “20 saniye el yıkama” kuralını anlattı: önce suyla ıslat, sabunla ovuştur, parmak aralarını temizle, sonra bol suyla durula.

Mert gülümsedi. “Aslında bu çok eğlenceliymiş!”

Üçüncü Durak: Mikrop Mağarası

En tehlikeli yer burasıydı. Mağaradan kötü kokular ve garip sesler geliyordu. Mert, Duru ve Dişcan dikkatle ilerledi. Karşılarına Mikrop Canavarları çıktı. Hepsi yaramaz, yapış yapış ve pis kokuluydu.

Mikrop Kral bağırdı: “Artık çocuklar ellerini yıkamıyor, dişlerini fırçalamıyor! Bizim krallığımız büyüyor!”

Mert cesurca öne çıktı. “Hayır! Ben öğrendim, artık her gün temiz olacağım ve arkadaşlarıma da anlatacağım!”

Duru gülümsedi. “Onları yenmenin tek yolu, temizlik oyununu kazanmaktır.”

Böylece Mert, “Hijyen Oyunu”nu başlattı:

    1. Aşama: Diş fırçalama yarışması – Mikrop Canavarları köpükler içinde kaldı.

    1. Aşama: El yıkama dansı – Mikroplar sabun köpüklerinde kayboldu.

    1. Aşama: Temiz gıda seçme – Sağlıklı sebze ve meyveler, mikropları uzaklaştırdı.

Sonunda Mikrop Canavarları küçülüp ortadan kayboldu.

Geri Dönüş ve Karar

Gökyüzü parladı, Hijyen Krallığı’nda bayram havası esti. Duru, Mert’e teşekkür etti.

“Mert, artık sen Temizlik Elçisi’sin. Gerçek dünyaya döndüğünde öğrendiklerini uygulamalısın.”

Mert bir ışık hüzmesinin içinde gözlerini açtı. Kendi yatağındaydı. Ama bu sefer ilk işi banyoya gitmek oldu. Ellerini yıkadı, dişlerini fırçaladı. Sonra kahvaltıya oturdu.

Annesi şaşkınlıkla baktı: “Oğlum, bugün çok erkencisin!”

Mert gülümsedi: “Artık temizlik benim süper gücüm!”

Temizlik Küçük Adımlarla Başlar

O günden sonra Mert, sabah-akşam dişlerini fırçaladı, ellerini yıkamayı hiç ihmal etmedi. Arkadaşlarına da Hijyen Krallığı’ndaki macerasını anlattı.
Artık biliyordu: temizlik sadece görünüş için değil, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için şarttı.
Ve en güzeli, bu alışkanlıkları kazanmak hem kolay hem de eğlenceliydi.