Derin denizlerin maviliklerinde, rengarenk mercan kayalıklarının arasında minicik bir balık yaşardı. Onun adı Nemo idi. Nemo, küçük turuncu beyaz çizgili bir palyaço balığıydı. Babası Marlin ise onu çok sever ve korumak için elinden geleni yapardı.
Nemo’nun yaşadığı yer, tam bir deniz cennetiydi. Mercanlar kırmızı, pembe, mor ve sarı renklerde parlıyor; etrafta rengarenk balıklar neşeyle yüzüyordu. Denizanası sürüleri ışıl ışıl dalgalar arasında dans ediyor, minik karidesler kabukların arasına saklanıyordu. Deniz öylesine güzeldi ki, Nemo her sabah gözlerini açtığında yeni bir maceraya atılmak isterdi.
Ama babası Marlin çok dikkatliydi. Nemo doğduğunda annesini kaybettikleri için onu korumak babasının en büyük görevi olmuştu. Bu yüzden Marlin sürekli,
“Çok ileri gitme Nemo, kaybolabilirsin!”
“Dikkat et Nemo, okyanus tehlikelerle dolu!”
diye uyarırdı.
Nemo ise meraklı bir balıktı. Küçük yüzgeci biraz kısa olsa da asla pes etmez, hep yeni şeyler keşfetmek isterdi. İçinde büyük bir heyecan vardı.
İlk Okul Günü 🐟
Bir sabah Nemo çok heyecanlıydı. Çünkü ilk kez balık okuluna gidecekti! Mercan resifindeki tüm minik balıklar, birlikte yüzme, deniz bitkilerini tanıma ve tehlikelerden korunma dersi alacaklardı.
Marlin, Nemo’nun sırtına şefkatle dokunarak,
“Bugün çok dikkatli olmalısın oğlum. Okulda öğretmenini dinle ve sakın açık denize fazla yaklaşma,” dedi.
Nemo gözleri parlayarak cevap verdi:
“Merak etme baba, çok dikkatli olacağım. Ama aynı zamanda çok şey öğreneceğim!”
Okulda Nemo’nun sınıf arkadaşları vardı: mavi balık Tad, pembe renkli minik Peri, ve her şeyi merak eden sarı balık Şelale. Onların öğretmeni ise bilge ve sakin tavırlarıyla ünlü olan büyük Ray Balığı idi.
Ray Balığı kanatlarını açarak tüm balıkları sırtına topladı ve mercan resifinin etrafında ders anlatmaya başladı:
“Çocuklar, burası evimiz. Burada güven içindeyiz. Ama açık deniz çok tehlikeli. Orada büyük balıklar, balıkçı ağları ve bilmediğimiz pek çok şey var. O yüzden merakınızı kontrol etmeli, her zaman dikkatli olmalısınız.”
Nemo ve arkadaşları merakla dinliyordu. Ama aynı zamanda gözlerini kocaman açarak çevrelerindeki güzelliklere bakıyorlardı.
Açık Denizin Cazibesi 🌊
Ray Balığı öğrencilerini dolaştırırken, bir grup çocuk balık suyun yüzeyine doğru çıktı. Orada açık denizin başlangıcı vardı. Okyanus kocaman ve sonsuz görünüyordu.
Arkadaşlarından biri,
“Bakın! Şuraya kadar yüzebiliriz, ne kadar heyecan verici!” dedi.
Nemo’nun kalbi hızla çarpmaya başladı. Babasının sözleri aklına geldi ama bir yandan da keşfetme isteği içini kıpır kıpır yapıyordu.
“Ben de orayı görmek istiyorum,” dedi Nemo cesurca.
Arkadaşları biraz çekinse de Nemo kararlıydı. Minik yüzgecini çırparak biraz daha ileri yüzmeye başladı.
Tam o sırada babası Marlin ortaya çıktı. Telaşla bağırıyordu:
“Nemo! Dur! Oraya gitmek çok tehlikeli!”
Ama Nemo, babasına biraz kızgındı. Sürekli korunduğunu, kısıtlandığını hissediyordu.
“Baba! Ben küçük değilim. Ben de her şeyi yapabilirim!” dedi.
Nemo’nun Cesur Adımı ⚓
Marlin, oğlunun bu kadar ileri gitmesinden endişe ederken, Nemo hırsla biraz daha yüzdü. Açık denizin kenarında bir dalgıç teknesi görünüyordu. Çocuk balıklar korkuyla geri çekildi ama Nemo cesaretini topladı.
“Bakın! Ben buraya kadar geldim!” diye bağırdı.
O anda suyun yüzeyinden bir gölge belirdi. İnsan dalgıçlardan biri, Nemo’yu fark etmişti. Ağır ağır yaklaşarak küçük balığı şeffaf bir kavanozla yakaladı!
Marlin çaresizce bağırdı:
“Nemo! Oğlum!”
Ama Nemo çoktan dalgıç tarafından alınmış ve tekneye doğru götürülmüştü.
Sonraki Maceranın Başlangıcı ✨
Marlin, oğlunu kurtarmak için derin denizlerde büyük bir maceraya atılmaya karar verdi. Karşısına türlü türlü deniz canlıları, zorluklar ve dostluklar çıkacaktı. Nemo ise yepyeni bir yerde, yeni arkadaşlarla tanışacak ve cesaretini keşfedecekti.
Böylece “Kayıp Balık Nemo”nun unutulmaz yolculuğu başlamış oldu.