Bir zamanlar, Afrika’nın yemyeşil ovalarında, büyük ve güçlü bir Aslan Kral yaşarmış. Bu aslan, ormanın lideriymiş ve tüm hayvanlar ona saygı duyarmış. Cesareti, adaleti ve sevecenliği ile tanınırmış. Ama Aslan Kral’ın en çok sevdiği şey, üç minik yavrusuymuş: Pati, Çıtçıt ve Minnoş.
Pati çok meraklıymış, her şeyi keşfetmek istermiş. Çıtçıt biraz yaramaz ama çok neşeliymiş. Minnoş ise sessiz ve dikkatliymiş. Üçü birlikte ormanda koşturur, oyunlar oynar ve yeni şeyler öğrenirlermiş.
Bir sabah, güneş ormanın üzerinden doğarken Aslan Kral yavrularını yanına çağırmış. “Bugün size liderliğin ve ormanı korumanın ne demek olduğunu öğreteceğim,” demiş. Yavrular heyecanla zıplamış. “Macera zamanı!” diye bağırmışlar.
Aslan Kral, yavrularını önce su kenarına götürmüş. Burada bir grup ceylan su içiyormuş. “Güçlü olmak, zayıflara zarar vermek değildir,” demiş Aslan Kral. “Gerçek lider, tüm canlıların güvende hissetmesini sağlar.” Minnoş başını sallamış, Çıtçıt ise sessizce ceylanlara gülümsemiş.
Sonra hep birlikte büyük ağacın oraya yürümüşler. Ağacın altında yaşlı kaplumbağa Tumba oturuyormuş. Tumba, ormanın en bilge hayvanıymış. Aslan Kral, “Tumba’dan öğrenilecek çok şey var. Dinlemeyi bilmelisiniz,” demiş. Tumba yavrulara, sabır, nezaket ve anlayışın ne kadar değerli olduğunu anlatmış.
Yolculukları devam ederken, küçük bir kuş ağaca takılmış kanadını incitmiş. Pati hemen koşup yardım etmiş. “Cesur olmak, yardıma koşmaktır,” demiş Aslan Kral gururla. Yavrular kuşun kanadını yapraklarla sardıktan sonra onu yuvasına bırakmışlar.
Ormanın daha derinlerine ilerlediklerinde, yavrular birden kaybolmuş! Aslan Kral bir an için endişelenmiş ama sakin kalmış. “Yavrularım ne yapmalı?” diye düşünmüş. Bu sırada, yavrular birbirlerinden destek alarak yollarını bulmaya çalışıyormuş. Minnoş haritayı hatırlamış, Çıtçıt izleri takip etmiş, Pati ise etrafı dikkatlice gözlemlemiş. Birlikte düşünerek doğru yolu bulmuşlar.
Aslan Kral onları görünce büyük bir mutlulukla kükremiş. “Gerçek cesaret, zor anlarda birlikte kalabilmekte saklıdır,” demiş. Yavrular birbirlerine sarılmış. O gün, sadece yeni şeyler öğrenmemişler, aynı zamanda aile olmanın gücünü hissetmişler.
Gün batarken, hep birlikte yuvalarına dönmüşler. Aslan Kral, yavrularını önüne almış ve “Siz büyürken, sevgiyle, sabırla ve cesaretle yürümeniz yeterli. Gerçek bir kral ya da kraliçe kalbini dinleyendir,” demiş.
O günden sonra, Pati, Çıtçıt ve Minnoş, ormanda öğrendikleri her şeyi birbirleriyle paylaşmış ve büyüdükçe bilgelikleriyle tanınmış. Aslan Kral, yavrularıyla gurur duymuş ve ormanda barış içinde yaşamaya devam etmişler.
Ve masal burada biter.